22 Mayıs 2015 Cuma

LEYLA FONTEN'DEN MASALLAR...

Evvet sevgili hayalperestler, gerçekten kaçanlar, rüyaya yatanlar... Benim bir bloğum varidi, acaba yazmayalı kaç yıl oldu diye düşünürken bir baktım ki 2 sene olmuş yazmayalı. Evet bana da bayağı saçma geldi. Neyse yazma ihtiyacım şu masal kitaplarını yayma isteğimden doğdu. Ben çok seviyorum herkes sevsin istedim.

Bir süredir Instagram'dan Sedat Girgin adlı çizeri takip ediyorum, çizimlerinin hastasıyım. Bir gün bir baktım bir masal kitabı serisi resimlemiş. Hazır benim elimde de 3 yaşında çocuk var, alayım dedim. (Çocuk bahane resmen kendime aldım, ama kızım da hastası oldu o ayrı.) Çizimler tartışmasız muazzam, hikayenin içeriği ve diline de bayıldım. Tülin Kozikoğlu'nun kalemine sağlık, hem öğretici hem de çok tiyatral. Her akşam yatağa girip birini okuyoruz, sanırsın yatak yatak değil sahne. Bende bir coşmalar bir seslendirmeler piuu... Doğal olarak sürekli aynı kitapları okuya okuya seslendirme yeteneğim geliştikçe gelişti.

Hikayeler şöyle: Her bir kitapta Leyla Fonten'nin evinde yaşayan heyvan dostlarmızın karakterinin öne çıkarıldığını görüyoruz. Mesela Öfkeli Örümcek Rıza. "Sıkıntı yok Rıza herkes zaman zaman öfkelenir takma kafana" gibisinden yaklaşımı var ve bu çocuklara binbir duyguyu anlatmak için güzel bir yol.

Yetkililere sesleniyorum.
Şu an tek derdim/derdimiz serideki eksik 2 kitabı bulmak.
Köpek Kaya ve Sinek Feza :(

Alın çocuklarınıza ve kendinize okuyun.




25 Haziran 2013 Salı

TANVIM BİR GÜNÜ 36 SAATE ÇIKARTABİLİR MİYİZ ACABA?

Merhaba dirençli takipçilerim. Bu aralar cocuktu, memleket meseleleriydi, işti güçtü derken vakitsiz kaldım. Evdeki killerim kurudu, akrilikler taş oldu, kumaşlarım empridi, Brother yüzüme bakmıyor. Zaman zaman gelen bir şeyler üretme gazı... (Arada da biber gazı ve dolması :P) Benim biraz boş vakte ihtiyacım var sanırım. Internet aleminde cirit atarken gördüğüm çalışmalar karşısında üretim nefsime karşı koyamıyorum. Mesela şöyle bir şeyler gördüm:






















Sarah Saunders isimli bir hanım kızımıza ait bu çalışmalar yine bana isyan naaraları attırdı. Müthiş güzel işler. Siz de görün, siz de delirin istedim. Vaktim olsa da ben de bir şeyler yapsam. Sanırım bir kaç yıl beklemem gerekecek yeniden bir şeyler yapabilmek için ya da bir günü 36 saate çıkarmam :/

21 Haziran 2013 Cuma

HEY DOSTUM BU GAZ Bİ HARİKA!

Bu hararetli günlerde neler gördük neler... Ben bir de şunu gördüm.









Ben var 
ağaç sevmek, 
bulut sevmek, 
toprak sevmek.


9 Nisan 2013 Salı

NE ÇADIR MI?

Merhabalar sevgili bu bloğu unutanlar,
Uzun zamandır bayağı boşlamıştım haklısınız. Bu aralar kafamda bir tilki dolaşıyor ve bana "Defne'ye bir çadır yapmalısın" diyor. Galiba sözünü dinliyciiim. İlk boş vakitte ona naif bir çadır yapıciim. Filmlerdeki gibi akşamları içine girip el feneriyle masal kitaplarını okuması için :) Misal şu aşağıdakiler tam istediğim gibi...




11 Kasım 2012 Pazar

BAMBAM'IN BEBEK EVI

Melabalarrrr,
Bez yaratıklardı, kil minyatürlerdi, oydu buydu derken kendime yeni bir uğraş buldum. BEBEK EVİ :) Geçen gün Nihan Abla bizi kuzeni Gülden'in evine götürdü. Bir bebek evi vardı tam on senedir geliştirdiği. Ona da söylemiştim, inanılmaz özendim. O kadar güzel dekore etmişki. Yurtdışı seyehatlerinden, Eminönü'nden oradan buradan bir sürü objeler ve mobilyalar almış. Çok yoğun ama bir o kadar da zevk sahibi bir bebek eviydi:) Neyse ben de Defne'ye hatta torunuma miras bırakabileceğim bir şey olabileceğini düşündüm ve kolları sıvadım. Önce ev araştırdım. Türkiye bu iş için cok kısıtlı o yüzden Evropa ve Anemika'dan bulurum diye düşünüp araştırırkeeeeennn. Aklima evi kuzenim Amit'e yaptırabileceğim geldi. Canım kuzenim sağolsun hoooooppp bir kaç günde yaptı tripleks villamı bana. Boş hali bile leziz bence. Eğer bir engel olur da bebek evi yapamazsam (ne gibi bir engel olabilir ki: "İşe başladım çok yoğunum." "Ay vallaa çocuktan vakit kalmıyor ki şekerim!") mesela kitap rafı ya da ayakkabılık olarak da muhteşemengiz olur.

Evin önce çatısını ve boyasını halledeceğim. Sonra da mobilya ve aksesuvarları... Kilden yaptığım minyatür objelerim de evde yerlerini bulur :) Çok heyecanlıyım ve heves tavan yapmış durumda. Belki evim Gülden Abla'nınki kadar muazzam olmayabilir ama elimden geleni yapıciiimm sevgili alçakgönüllüler.

Buradan sizinle gelişmeleri paylaşacağım. Misal ilk fotoları ekleyelim:





21 Mart 2012 Çarşamba

BALLI KIZIN YUVASI

Benim noniş kızım için yoğun çabalar sarfedildi ve istediğim gibi bir odası oluverdi sonunda. Bugün aplalarımla hallediverdik odayı. Bir kaç aydır etaminler işlendi, kumaşlar alındı, kombinler yapıldı, dikildi süslendi. Şimdi balımızın gelmesini beklemek kaldı geriye :)





17 Mart 2012 Cumartesi

Sırtına bir yastık alıver Guliver

Hellaroy sevgili blog okurcukları. Uzun zamandır buralarda yoktum kendime göre işlerim vardı elbet ama yavaş yavaş dökülürüm buralara artık. Çünkü dün izne çıktım ve artık evdeyim hihiih. Uzun yıllar sonra çalışmamak fantastik olacak. Bu ne demek? Belli bir süre evde üretim yapabiliciiim... Bu ara ev tekstili ile ilgiliyim. Daha doğrusu bebetoya birseyler yaparken bir yandan da evde ihtiyaç duyduğumuz ürünler yapıyorum. Misal bu yastıklar... Ikea'da supev kumaşlar gördüm hemmen birer metre kestirdim. Oradaki kumaşları beğeniyorum netekim Kadıköy'de falan çok eğlenceli desenler bulunamıyor. Neyse artık en sevdiğim ev ürünü yastık çünkü ihtiyaç sahibiyim. Habire orama burama göbeğimin yanına sırtıma yastık sokuşturuyorum. En yakın dostum oldu yastıklar :) Ümit'e artık yastık kalmamıştı hehe... Bir sonraki planım balkondaki masaya domatisli örtü dikmek bahar kahvaltılarımız içün.